Seçim, Fed ve Bonolar
ABD Başkanlık seçimine artık sadece saatler kalmış bulunuyor. 8 Kasım yani yarın yapılacak seçim, sadece dünya siyasetini değil aynı zamanda ekonomiyi de yakından ilgilendiriyor. Daha geniş kitlelere hitap eden Cumhuriyetçi ve Demokrat parti adaylarının farklı politikaları nedeniyle, kritik tarih öncesi her gelişme kendine finans piyasalarında yer buluyor. Anket kuruluşlarınca yapılan ve iki aday arasındaki oy dağılımını gösteren, Bloomberg terminalinden alınan grafik aşağıdadır. Uzun süre Clinton lehine ilerleyen farkın son günlerde gerilemeye devam ettiği ve 7 Kasım itibariyle 1,4 puana kadar düştüğü not ediliyor.
Piyasalarda genel algı Clinton başkanlığının daha piyasa dostu ve az riskli olduğu yönündeyken, seçimlerde olası bir Trump galibiyetinin ise bir süre için risk iştahının azalması anlamına geleceği yönünde. Aynı zamanda Clinton başkanlığı mevcut Fed politikalarının aksamadan devam etmesi anlamına da gelebilir.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen FOMC toplantısı ardından, Fed’in uzun süredir beklenen faiz artışını Aralık ayında yapması ihtimali; bir haftada %69,20 seviyesinden %76,00 seviyesine kadar yükselmiş bulunuyor. Bu oranın olası Clinton galibiyetinde daha yüksek noktalara ulaşması şaşırtıcı olmayacaktır.
Spekülatörler Bonolarda Ne Yapıyor?
Söz konusu Fed ve risk iştahı olunca bu durumu en net yansıtan varlıkların başında ABD tahvil ve bonoları geliyor. Gün içerisinde oynaklığın ve fiyatlamanın daha agresif görüldüğü 30 Yıllık Bono CFD’si(30Y_T-BOND’) de bu noktada seçim sonuçlarıyla birlikte yine ön plana çıkabilir.
Bu senenin en önemli hikayelerinden biri ‘’getiri arayışı’’ kavramı oldu. Gelişmiş ekonomilerin birçoğunda negatif faiz oranlarına ulaşılırken, spekülatörlerin ABD Bonolarına olan ilgisi de gözden kaçmadı. Öyle ki sene başında nötr bölgede olan spekülatif pozisyonlar, Temmuz ayında yaklaşık 17 milyar $ net alış düzeyine ulaştı. Fakat Brexit ardından korkulan negatif algının yerini alan iyimser hava; Fed tarafındaki faiz artışı ihtimallerinin de güçlenmesi olarak yansıdı. Ağustos ayıyla birlikte spekülatörler seri şekilde pozisyonlarını azaltırken, geçtiğimiz haftalarda net satış tarafına da geçiş gözlendi. Yarınki seçim sonucu Fed ve faiz politikası açısından da önemli hale gelirken, sonuçla birlikte spekülatörlerin bonolarda izleyeceği yol da kritik hale geliyor.
Bono fiyatını teknik olarak incelediğimizde geçen sene Kasım ayında başlayan ralli içinde düzeltme süreci devam ediyor. Bu noktada kritik hale gelen ve yatırımcıların işlem kararlarında belirleyici olabilecek seviye ise 161,21 olarak karşımıza çıkıyor. Çarşamba günü Türkiye saati ile sabaha karşı sonuçlarına ulaşacağımız seçim ardından, bonolar da teknik olarak kararını verebilir. Olası senaryoları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
Özetle ABD Başkanlık sonucuyla birlikte Bono fiyatında önemli hareketler görülebilir. Olası Clinton zaferi düşüş anlamına gelebilecekken, Trump zaferi ise ortaya çıkabilecek belirsizlik ve güvenli liman algısında bono fiyatında ralli yaşatabilir.
Önemli Bilgilendirme: 24 Haziran günü Brexit kararı ardından bono fiyatında 700 pip hareket kaydedilmiştir. Bu nedenle Başkanlık seçimi ardından yaşanabilecek yüksek oynaklığın göz önünde bulundurulmasında fayda olabilir.
Piyasalarda genel algı Clinton başkanlığının daha piyasa dostu ve az riskli olduğu yönündeyken, seçimlerde olası bir Trump galibiyetinin ise bir süre için risk iştahının azalması anlamına geleceği yönünde. Aynı zamanda Clinton başkanlığı mevcut Fed politikalarının aksamadan devam etmesi anlamına da gelebilir.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen FOMC toplantısı ardından, Fed’in uzun süredir beklenen faiz artışını Aralık ayında yapması ihtimali; bir haftada %69,20 seviyesinden %76,00 seviyesine kadar yükselmiş bulunuyor. Bu oranın olası Clinton galibiyetinde daha yüksek noktalara ulaşması şaşırtıcı olmayacaktır.
Spekülatörler Bonolarda Ne Yapıyor?
Söz konusu Fed ve risk iştahı olunca bu durumu en net yansıtan varlıkların başında ABD tahvil ve bonoları geliyor. Gün içerisinde oynaklığın ve fiyatlamanın daha agresif görüldüğü 30 Yıllık Bono CFD’si(30Y_T-BOND’) de bu noktada seçim sonuçlarıyla birlikte yine ön plana çıkabilir.
Bu senenin en önemli hikayelerinden biri ‘’getiri arayışı’’ kavramı oldu. Gelişmiş ekonomilerin birçoğunda negatif faiz oranlarına ulaşılırken, spekülatörlerin ABD Bonolarına olan ilgisi de gözden kaçmadı. Öyle ki sene başında nötr bölgede olan spekülatif pozisyonlar, Temmuz ayında yaklaşık 17 milyar $ net alış düzeyine ulaştı. Fakat Brexit ardından korkulan negatif algının yerini alan iyimser hava; Fed tarafındaki faiz artışı ihtimallerinin de güçlenmesi olarak yansıdı. Ağustos ayıyla birlikte spekülatörler seri şekilde pozisyonlarını azaltırken, geçtiğimiz haftalarda net satış tarafına da geçiş gözlendi. Yarınki seçim sonucu Fed ve faiz politikası açısından da önemli hale gelirken, sonuçla birlikte spekülatörlerin bonolarda izleyeceği yol da kritik hale geliyor.
Bono fiyatını teknik olarak incelediğimizde geçen sene Kasım ayında başlayan ralli içinde düzeltme süreci devam ediyor. Bu noktada kritik hale gelen ve yatırımcıların işlem kararlarında belirleyici olabilecek seviye ise 161,21 olarak karşımıza çıkıyor. Çarşamba günü Türkiye saati ile sabaha karşı sonuçlarına ulaşacağımız seçim ardından, bonolar da teknik olarak kararını verebilir. Olası senaryoları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
- Anketlerdeki sonuca paralel Hillary Clinton zaferi, piyasalar tarafından Aralık ayında Fed faiz artırım ihtimalini güçlendirecektir. Bu da bono fiyatında düşüş anlamına gelebilir. Eğer piyasada negatif algı güçlenirse, 151,33-177,20 yükselişinin %61,8 Fibonacci düzeltme seviyesi olan 161,21 seviyesinin de kırılması beklenebilir. Bu durumda 159,71-158,50 bölgesi gündeme gelebilir ki bu bölge, aynı zamanda düşen trend kanalının da dip noktalarına tekabül etmektedir.
- Çarşamba sabahı karşımıza çıkacak olası bir Trump galibiyeti ise, küresel piyasalar için kısa süreli de olsa belirsizlik ve Fed tarafında faiz artırım sürecinin sorgulanması anlamına gelebilir. Benzer bir süreç hatırlanacağı üzere 24 Haziran günü Brexit kararıyla yaşanmıştı. Risk iştahının zayıflaması ve güvenli liman algısında bonolara talebin artmasıyla, yukarıda 166,00-167,32 bölgesine hareket şaşırtıcı olmayabilir.
Özetle ABD Başkanlık sonucuyla birlikte Bono fiyatında önemli hareketler görülebilir. Olası Clinton zaferi düşüş anlamına gelebilecekken, Trump zaferi ise ortaya çıkabilecek belirsizlik ve güvenli liman algısında bono fiyatında ralli yaşatabilir.
Önemli Bilgilendirme: 24 Haziran günü Brexit kararı ardından bono fiyatında 700 pip hareket kaydedilmiştir. Bu nedenle Başkanlık seçimi ardından yaşanabilecek yüksek oynaklığın göz önünde bulundurulmasında fayda olabilir.