Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)
Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun

ABD Kongre Ara Seçim İçin Geri Sayım Başladı

30 Ekim 2018 Kudret Ayyıldır- GCM Yatırım Araştırma & Analiz Departmanı Müdürü
06 Kasım 2018’de ABD’de Kongre ara seçimleri yapılacaktır.  Bu seçimler hem ABD Kongresi hem de Başkan Trump yönetimi açısından kritik bir önem arz etmektedir. Ara seçimlerde 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinin tamamı, 100 sandalyeli Senatonun ise üçte birinin yenileneceği düşünüldüğünde, mevcut seçim sonucu yakinen takip edilmelidir.

ABD Kongre ara seçimleri sonucunun dikkatle takip edilmesinin en önemli sebeplerinden birisi, hiç şüphesiz ki Demokratların bu noktada Cumhuriyetçilerin önüne geçip geçmemesi, geçmesi durumunda ise yaptığı her hareketle gündemden düşmeyen ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik bir yaptırımın uygulanıp uygulanamayacağıdır. Konuya ilişkin azil süreci (impeachment) bu aşamada özellikle teknik içeriği doğru yorumlama açısından önemlidir.

Azil süreci nasıl başlıyor?

Vatana ihanet, rüşvet ve ağır suç gibi kusurlu davranışlarda bulunmak gibi herhangi bir suçtan şüphelenilen Başkan için azil sürecini başlatacak tasarı Temsilciler Meclisine sunulur.

Temsilciler Meclisi Adalet Komitesinin önüne giden bu dosyada üyelerin %51'inin destek verilmesi durumunda süreç Senatoya taşınıyor.

ABD yüksek mahkemesi başkanı yönetiminde ilerleyen azil sürecinde, bir grup milletvekili savcılık görevini, senato ise jüri görevini görmektedir. Yargılanacak olan Başkan, avukatı ile kendisini savunacağı bu süreçte, Temsilciler Meclisi üyelerinin (senatörler) %67'si eğer başkanı suçlu bulursa, Başkan azlediliyor ve görev süresinin geri kalan zamanında başkan yardımcısı başkanlık görevini üstleniyor.

Azil süreci başlasa dahi Azledilme olasılığı zayıf!

Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin 237 sandalyesine karşılık, Demokratların 193 üyesi var. Ayrıca 100 sandalyeli Senato'da ise Cumhuriyetçilerin 51, Demokratlar ise 49 kişiyi temsil etmektedir.

Ara seçimlerde Temsilciler Meclisi içerisinde Demokratların Cumhuriyetçilerden daha fazla sandalye sayısına sahip olabilme ve dolayısıyla da azil sürecinin başlamasına yönelik bilgiler gündemde yer alsa ve bu ihtimalin gerçekleşme olasılığı güçlü olsa da Başkan’ın görevden alınabilmesi için 100 sandalyeli Senato’da %67’lik oranına ulaşması gerekmektedir. Yani Demokratların taşıyacağı bu sürece Cumhuriyetçilerin de destek vermesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu sebeple de azil süreci başlasa bile azledilme ihtimalinin teknik tarafta çok zor olduğunu söyleyebiliriz.

Azil süreci başlatılan ilk başkan Andrew Johnson!

1865-1869 tarihlerinde başkanlık görevini yürüten Demokrat Johnson, Cumhuriyetçi Savaş Bakanı Edwin Shanton'ı görevden alması sonrasında Temsilciler Meclisi "federal kanunların ihlali" olarak süreci Senatoya taşıdı. Başkanın görevinden uzaklaştırılması için 36 senatörün devlet başkanının suçlu olduğuna dair oy vermesi gerekiyordu, ancak bu sayı 35'te kaldı ve Başkan görevine devam etti.

Richard Nixon, azil sürecindeyken istifa etti!

Watergate skandalının ortaya çıkmasının ardından dönemin Cumhuriyetçi Başkanı Nixon'ın "demokratları sabotaj ettiği" iddiaları ile davanın baş dedektifi Achibold Cox'u görevden almak istedi ama bu talep reddedildi. Nixon, yargı süreci devam ederken istifa ettiğini açıkladı ve görevi bıraktı.

Bill Clinton, azil süreci başlatılan son Başkan oldu!

1998'de Demokrat Bill Clinton, Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky ile yaşadığı ilişkiyle ilgili yeminli ifadesinde yalan söylediği iddiasıyla azil süreci başlatılan Başkan, Senato'da yapılan oylama sonunda beraat ederek görevinde kaldı.

İstatistiki bilgileri derinleştirelim!

Geçmiş dönemdeki ara seçimler dikkate alındığında, muhalefet partinin bu sürece daha iyi hazırlandığını söyleyebiliriz.  Obama döneminde 63, Clinton döneminde 52, Bush döneminde 30 ve Ford döneminde 48 sandalyenin kaybedildiği bilgisi, muhalefetin ara seçime daha dinamik bir şekilde girdiğini görmemize katkı sağlamaktadır. Bu arada Meclis üyelerinin görev süresi 2 yıl, Senato üyelerinin ise 6 yıl olduğu düşünüldüğünde, Temsilciler Meclisinin tamamının Senatonun ise üçte birinin yenileneceği hususu ilgili istatistiki bilgiyi değerlendirmek adına önemlidir.

Kamu araştırmalarına baktığımızda, 1970 tarihinden bu yana kamuoyu destek oranının %50 üzerindekilerin ara seçim sonucunda mecliste ortalama 14 sandalye kaybettiğini, destek oranının %50 altına düşmesi durumunda ise bu rakamın 33 sandalyeye kadar çıktığını görmekteyiz. ABD Başkanı Donald Trump'ın % 40'lık oranla, 1945-1953 yılları arasında başkanlık yapan Harry Truman'dan sonra en az destek gören başkan olması sebebiyle ara seçimlerde Demokratların çoğunluğa erişebileceği bir meclis bu aşamada şaşırtıcı olmamalıdır.

Başkanlık ve ara seçimlere katılımları değerlendirdiğimizde, Başkanlık için sandığa giden seçmen oranının ortalama olarak %50 - %60 arasında yer aldığını, ara seçimlerde ise bu oranın %40’lara kadar düştüğü görülmektedir. 2016 yılında yapılan Başkanlık yarışında sandığa giden seçmen oranı %58,1 olarak kaydedilmiştir.

Toparlayalım!

ABD’de Kongre ara seçimlerine az bir zaman kala piyasaların gündeminde Başkan Trump’ın azil sürecine yönelik spekülatif gelişmeler yer almaktadır. En son ki azil sürecinin 20 yıl önce Clinton ile gerçekleştiği düşünüldüğünde, gerek medyanın gerekse piyasaların bu sürece ilgili olması ve fiyatlama dinamikleri açısından takip edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Diğer yandan ABD’nin içinde bulunduğu makro-ekonomik dinamiklerde önemli toparlanmalar olduğunu görmekteyiz. Son 48 yılın en iyi işsizlik oranına sahip ülke, istihdamdaki iyileşmesini harcamalar ve ücretlerdeki artışlarla desteklemektedir.

Bu sebeple de her ne kadar kongre ara seçimlerine yönelik anlık fiyatlama davranışları gündemi meşgul edecek olsa da gerek Cumhuriyetçiler, özellikle de Demokratların üstünlüklerini elde edeceği bir ortamda genel pozitif algının bozulmayacağını söyleyebiliriz.

Ayrıca tarihsel anlamda Cumhuriyetçilerin üstünlüğü ve borsanın verdiği pozitif reaksiyon da dikkate alındığında, Demokratların üstün gelmesi durumunda borsalarda önemli bir negatif reaksiyon verebilir şeklindeki olası düşünce, yukarıdaki makro-ekonomik dinamikler dikkate alındığında doğru olmayacaktır.

Burada dikkat edilmesi gerekilen psikolojik husus, olası Demokrat zaferi sonrasında çoğunluğa hükmedemeyecek Trump’ın yeni politikalar üretmek için nasıl bir aksiyon alacağı, bu aksiyonun meclis içerisindeki karşılığının neler olacağı borsa fiyatlama dinamikleri üzerinde yeni dönemde etkisini hissettirebilir.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.