Bilanço Sezonu Başlıyor!
Küresel piyasalarda merkez bankaları ve politikalarının yakından izlendiği bir süreç yaşıyoruz. Avrupa ve Japonya gibi büyük merkez bankaları genişleyici politikalarındaki araçları daha da esnetmiş durumda. Dış etkenlerin odak noktası haline geldiği Amerika’da ise Aralık 2015’te ilk adımı atılan para politikası normalleştirilmesinde temponun yavaşlatılması bekleniyor.
Merkez Bankalarının piyasa odağı olduğu süreçte şüphesiz şekilde ekonomi takvimi rakamları ve diğer finansal göstergeler kritik öneme sahip. Fakat bu süreçte, ekonomi piramidinin temelini oluşturan şirketlerin, 2016 yılına nasıl bir giriş yaptıklarıyla ilgili en önemli göstergeler yayımlanacak. Dolayısıyla da Nisan – Mayıs dönemi, alışılagelen temel gelişmelerin yanı sıra, Avrupa ve ABD’de oldukça önemli şirketlerin faaliyet raporlarını izleyeceğiz.
Bilançolar neden önemli?
2007 – 08 krizi sonrası para politikalarında görülen genişleyici yaklaşım, likit kaynakların artmasıyla birlikte şirket yatırımlarını desteklemeyi hedefledi. Üç aylık dönemlerde açıklanan şirket raporları, birçok veriye göre daha ayrıntılı ve tabana yayılan bir tablo etmemize katkı sağlıyor. Örneğin petroldeki seyrin küresel ekonomiyi etkilediği süreçte enerji, havayolları veya perakende şirketlerinin faaliyetlerinin nasıl etkilendiğini çok daha net şekilde görebileceğiz. Kısacası birçok verinin en saf halini görmüş olacağız.
Raporlarda neye dikkat etmeli?
Aşağıdaki görselde yukarıda bahsettiğimiz bilanço dönemine ait takvimi yer alıyor;
Takvimi ayrıntılı incelemek için, aşağıdaki linki kullanabilirsiniz;
http://www.gcmforex.net/l/dosya/1460057038.jpg
Takvimde dikkat edileceği üzere, Hisse Başı Kar rakamları ortak payda olarak karşımıza çıkıyor. EPS olarak geçen (Earnings Per Share), şirketlerin karlılığıyla ilgili yatırımcılar tarafından en çok dikkat edilen kalemler arasında yer alıyor. Dolayısıyla açıklanacak onlarca rapor arasında, kritik maddenin bu olduğunu ifade edebiliriz. Takvimde beklenti rakamları yer alıyor. Bu rakamlar ilgili açıklama tarihlerine kadar güncellenebileceği gibi, beklenti – sonuç arasındaki ilişki hisse fiyatını etkileyebilir. Sonuç olarak bir yandan Avrupa ve ABD ekonomisinin yapı taşlarına ilişkin bilgileri edinirken, aynı zamanda hisse işlemlerine yardımcı olabilecek beklentileri oluşturacağız.
Diğer anahtar faktörler
EPS rakamı birçok şirket için kritik gösterge durumunda. Fakat ciro, yatırımların verimliliği gibi rakamlar da takip ediliyor. Özellikle şirketlerin faaliyet alanlarına has faktörlere de dikkat etmekte fayda var. Hatta bazı sektörlerde bu tür faktörler EPS kaleminin bile önüne geçebiliyor. Daha spesifik çalışmaları ve beklentileri, bilanço döneminde ilgili günlerde raporlar halinde paylaşıyor olacağız. Diğer taraftan bilanço haricinde, şirket yetkililerinin yaptığı açıklamalar da ileriye dönük ne tür yenilik veya önlemlerin alınabileceğiyle ilgili net bilgiler veya ipuçları içerebileceği için önem kazanabilir.
Bu koşullarda avantajınız, bilanço açıklanması sırasında ilgili piyasanın (ABD veya Avrupa) kapalı olacağı. Yani bilançosu açıklanan şirket, o an işlem görmüyor olacak ve bu size, gerek temel gerek teknik faktörlerin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için ikinci bir fırsat tanıyacak.
ABD ve Avrupa endeksleri etkilenebilir
Bilanço sezonu dünyanın en büyük şirketlerini de kapsıyor. Dolayısıyla gerek Avrupa, gerek ABD endeksleri bu yüksek piyasa değerine sahip hisselerde artabilecek oynaklıkla yön arayabilir.
S&P500 endeksinin son 3 yıldır Nisan – Mayıs dönemlerini kazançla sonlandırdığını görüyoruz.
Grafiği ayrıntılı görmek için tıklayınız.
Euro Stoxx 50’nin ise bilanço dönemlerinin ilk ayı olan Nisan’ı son 10 yıldır daha iyimser bir seyirle geçirdiğini görüyoruz. Mayıs ise tamamen zıttı bir tabloyla yoğun olarak satış ağırlıklı geçmiş durumda.
Grafiği ayrıntılı incelemek için tıklayınız.
FED’in liderlik ettiği merkez bankası gündemi, petrol, Çin gibi sürekli takipte olduğumuz başlıklar etkinliğini koruyor. Fakat Nisan – Mayıs ayının, endekslerden emtialara, para biriminden hisse senetlerine kadar etkili olabileceği unutulmamalı. Ayrıca, temel analizin bir dalına odaklanıp, diğer tarafları göz ardı etmemekte fayda var. Yani iki aylık dönemde bilançolar öne çıkabilecekken, diğer faktörlerin oluşturabileceği etkiler muhakkak izlenmelidir.
Merkez Bankalarının piyasa odağı olduğu süreçte şüphesiz şekilde ekonomi takvimi rakamları ve diğer finansal göstergeler kritik öneme sahip. Fakat bu süreçte, ekonomi piramidinin temelini oluşturan şirketlerin, 2016 yılına nasıl bir giriş yaptıklarıyla ilgili en önemli göstergeler yayımlanacak. Dolayısıyla da Nisan – Mayıs dönemi, alışılagelen temel gelişmelerin yanı sıra, Avrupa ve ABD’de oldukça önemli şirketlerin faaliyet raporlarını izleyeceğiz.
Bilançolar neden önemli?
2007 – 08 krizi sonrası para politikalarında görülen genişleyici yaklaşım, likit kaynakların artmasıyla birlikte şirket yatırımlarını desteklemeyi hedefledi. Üç aylık dönemlerde açıklanan şirket raporları, birçok veriye göre daha ayrıntılı ve tabana yayılan bir tablo etmemize katkı sağlıyor. Örneğin petroldeki seyrin küresel ekonomiyi etkilediği süreçte enerji, havayolları veya perakende şirketlerinin faaliyetlerinin nasıl etkilendiğini çok daha net şekilde görebileceğiz. Kısacası birçok verinin en saf halini görmüş olacağız.
Raporlarda neye dikkat etmeli?
Aşağıdaki görselde yukarıda bahsettiğimiz bilanço dönemine ait takvimi yer alıyor;
Takvimi ayrıntılı incelemek için, aşağıdaki linki kullanabilirsiniz;
http://www.gcmforex.net/l/dosya/1460057038.jpg
Takvimde dikkat edileceği üzere, Hisse Başı Kar rakamları ortak payda olarak karşımıza çıkıyor. EPS olarak geçen (Earnings Per Share), şirketlerin karlılığıyla ilgili yatırımcılar tarafından en çok dikkat edilen kalemler arasında yer alıyor. Dolayısıyla açıklanacak onlarca rapor arasında, kritik maddenin bu olduğunu ifade edebiliriz. Takvimde beklenti rakamları yer alıyor. Bu rakamlar ilgili açıklama tarihlerine kadar güncellenebileceği gibi, beklenti – sonuç arasındaki ilişki hisse fiyatını etkileyebilir. Sonuç olarak bir yandan Avrupa ve ABD ekonomisinin yapı taşlarına ilişkin bilgileri edinirken, aynı zamanda hisse işlemlerine yardımcı olabilecek beklentileri oluşturacağız.
Diğer anahtar faktörler
EPS rakamı birçok şirket için kritik gösterge durumunda. Fakat ciro, yatırımların verimliliği gibi rakamlar da takip ediliyor. Özellikle şirketlerin faaliyet alanlarına has faktörlere de dikkat etmekte fayda var. Hatta bazı sektörlerde bu tür faktörler EPS kaleminin bile önüne geçebiliyor. Daha spesifik çalışmaları ve beklentileri, bilanço döneminde ilgili günlerde raporlar halinde paylaşıyor olacağız. Diğer taraftan bilanço haricinde, şirket yetkililerinin yaptığı açıklamalar da ileriye dönük ne tür yenilik veya önlemlerin alınabileceğiyle ilgili net bilgiler veya ipuçları içerebileceği için önem kazanabilir.
Bu koşullarda avantajınız, bilanço açıklanması sırasında ilgili piyasanın (ABD veya Avrupa) kapalı olacağı. Yani bilançosu açıklanan şirket, o an işlem görmüyor olacak ve bu size, gerek temel gerek teknik faktörlerin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için ikinci bir fırsat tanıyacak.
ABD ve Avrupa endeksleri etkilenebilir
Bilanço sezonu dünyanın en büyük şirketlerini de kapsıyor. Dolayısıyla gerek Avrupa, gerek ABD endeksleri bu yüksek piyasa değerine sahip hisselerde artabilecek oynaklıkla yön arayabilir.
S&P500 endeksinin son 3 yıldır Nisan – Mayıs dönemlerini kazançla sonlandırdığını görüyoruz.
Grafiği ayrıntılı görmek için tıklayınız.
Euro Stoxx 50’nin ise bilanço dönemlerinin ilk ayı olan Nisan’ı son 10 yıldır daha iyimser bir seyirle geçirdiğini görüyoruz. Mayıs ise tamamen zıttı bir tabloyla yoğun olarak satış ağırlıklı geçmiş durumda.
Grafiği ayrıntılı incelemek için tıklayınız.
FED’in liderlik ettiği merkez bankası gündemi, petrol, Çin gibi sürekli takipte olduğumuz başlıklar etkinliğini koruyor. Fakat Nisan – Mayıs ayının, endekslerden emtialara, para biriminden hisse senetlerine kadar etkili olabileceği unutulmamalı. Ayrıca, temel analizin bir dalına odaklanıp, diğer tarafları göz ardı etmemekte fayda var. Yani iki aylık dönemde bilançolar öne çıkabilecekken, diğer faktörlerin oluşturabileceği etkiler muhakkak izlenmelidir.