Draghi adım atacak mı?
10 Mart’taki son toplantısında hem faiz oranlarını aşağı çeken, hem de mevcut varlık alım programını genişleten Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yeni beyanatı, haftanın en önemli gelişmeleri arasında öne çıkıyor. ECB Başkanı Mario Draghi, Banka’nın kararlarının yayımlanmasının ardından bir basın konferansı düzenleyecek. 10 Mart’taki güçlü genişleme paketinin ardından ECB’nin şimdilik yeni bir adım atması beklenmiyor ancak, Banka’nın ne zaman bir aksiyon alacağına ilişkin olarak Mario Draghi’nin neler söyleyeceği, Euro ve Avrupa kıtasının finansal araçlarının değeri açısında büyük önem taşıyor.
21 Nisan Perşembe günü dikkatler önce Türkiye saati ile 14:45’deki faiz beyanatında, 15:30’da ise Draghi’nin basın konferansında olacak.
“10 Mart’ta ne olmuştu?”
10 Mart’ta, ECB’nin merakla beklenen açıklamaları piyasalara damgasını vurmuştu. Tahmin edilenden daha güçlü bir genişleme paketi sunan ECB’nin aldığı kararlar, yayımlanmasının ardından Euro’da sert düşüşlere neden oldu. Bu açıklamaların ardından, kıtanın ortak para birimi Draghi’nin değerlendirmeleri ile, ilgili saatlerdeki kayıplarını geri aldı.
ECB politika faizini %0.05’den %0.0’a,marjinal faiz oranını %0.30’dan %0.25’e, mevduat faiz oranını %-0.30’dan %-0.40’a çektiğini duyurdu. Piyasalar sadece mevduat faizinin %-0.40’a çekileceğini bekliyordu. ECB ayrıca aylık tahvil alım programını 60 milyardan 80 milyar Euro’ya çıkardı. Ağırlıklı beklenti 10 milyar tutarında bir artırım yönündeydi. Bununla birlikte Euro cinsinden yatırım yapılabilir nota sahip olan banka dışı şirket tahvil alımlarının da ilgili programa eklendiği belirtildi. Her birinin vadesi 5 yıl olacağı belirtilen ve Haziran’da başlanacağı açıklanan TLTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) ihaleleri düzenleneceği de 14:45’de yapılan açıklamalar arasında yer aldı.
Bu beyanatın ardından ECB Başkanı Mario Draghi kürsünün arkasına geçti ve 15:30’da açıklamalarına başladı. Başkan öncelikle alınan kararların gerekçelerini ve niteliğini sıralarken, Euro Bölgesi ekonomisinde toparlanmanın ılımlı bir hızda devam etmesini beklediğini belirtti. Ancak Draghi’nin sonraki farklı açıklamaları piyasalara damgasını vurdu. ECB Başkanı’nın, daha fazla faiz indirmeye ihtiyaç olacağını düşünmediklerini söylemesi ve faizlerde bir alt limit olmadığı sinyalini vermek istemediğini belirtmesi sonrasında Euro’da sert yükselişler kaydedildi. EUR/USD paritesi 14:45’deki açıklamaların ardından yaşadığı düşüşlerin daha fazlasını, ECB’nin yeni adım atma konusunda istekli olmayacağı yönündeki beklentilerin Draghi’nin açıklamaları ile ağırlık kazanması sonrasında güçlenmesi ile geri aldı ve parite keskin yükselişler kaydetti.
“21 Nisan’a günler kala…”
Hafta sonu Washington’da konuşan ECB Başkanı, Euro Bölgesi’nde işlerin çok iyi gitmediğini ancak, ekonomik aktivitelerin zayıflığına işaret eden enflasyon oranını yükseltmek için ECB’nin gerektiğinde daha fazla adım atabileceğini söyledi. Draghi, çok düşük enflasyon ortamının Euro Bölgesi ekonomisine yerleşmesinin önüne geçmeyi, ECB için “çok önemli” olarak tanımladı.
ECB, gerçekten de ekonomik büyümeye destek olmak ve düşük enflasyon oranını %2 olan hedefine doğru yükselterek fiyat istikrarını sağlamak için önemli adımlar attı. Daha önce görülmemiş büyüklükte bir genişlemeci para politikası uyguluyor. Ancak piyasalardaki sorulardan biri, bunun ne kadar yeterli olacağı…
Ekonomik aktivitenin zayıf, talebin cansız olduğu Euro Bölgesi’nde bu paralelde tüketici fiyatlarındaki artış da cılız kalmaya devam ediyor. Draghi ve ekibi uzun zamandır oldukça gevşek bir para politikası uygulamasına rağmen, fiyat istikrarı ECB’ye göre sağlanabilmiş değil. Mart ayında yıllık tüketici fiyat endeksi %0 olarak açıklandı. Dolayısı ile piyasalarda da Banka’nın yılın ilerleyen aylarında para politikasını daha fazla genişleteceği düşünülüyor. Ancak görünen o ki, henüz değil.
“Piyasanın beklentisi ne yönde?”
8-14 Nisan arasında Bloomberg’in anketine katılan analistler ECB’nin harekete geçeceği tarihin 8 Eylül olduğunu düşünüyor. 10 Mart’taki güçlü genişleme adımlarının ardından Draghi’nin, bu hamlelerin etkisini bir süre izlemek isteyeceği tahmin ediliyor.
ECB’nin 10 Mart’taki açıklamalarının ardından bu kez faiz oranlarında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Draghi ve ekibinin sıfır faiz ve negatif mevduat faizi ile birlikte varlık alımlarının etkisini görmek isteyecekleri, bu paralelde bir süre bekleme durumunda kalacakları tahmin ediliyor. Ancak ECB’nin yılın geri kalanında para politikasını genişletme konusunda ne kadar istekli olacağına ilişkin ipuçları, Euro tarafında yeniden sert hareketlerin izlenmesine neden olabilir. Dolayısı ile Draghi’nin değerlendirmeleri büyük bir önem taşıyor olacak.
NOT: Tablodaki beklentiler değişiklik gösterebilir
“21 Nisan’da Euro nasıl etkilenebilir?”
ECB sürpriz bir şekilde 14:45’de faiz oranlarında bir indirim kararı aldığını duyurur, ya da varlık alımlarının miktarını artırdığını açıklarsa, piyasa beklentilerini dikkate aldığımızda bunun Euro üzerinde aşağı yönlü bir etki bırakabileceğini söyleyebiliriz. Faiz ya da varlık alımlarında bir değişiklik olmaması halinde piyasalar Draghi’nin konuşmasına odaklanacak diyebiliriz.
Bu noktada ise, Draghi’nin daha önce söylediklerinden farklı cümleler kurmaması halinde piyasaların, gelecek dönemlerdeki yeni genişleme adımları için ECB’nin aceleci davranamayacağını düşünebileceğini söyleyebiliriz. Bu durumda Euro’da değer kazanımları izlenebilir. Ancak Başkan’ın piyasaları, ECB’nin hızlı bir şekilde yeni adımlar atmaya yakın olduğuna ikna edebilmesi halinde Avrupa’nın para biriminde düşüşler gözlemlenebilir.
21 Nisan Perşembe günü dikkatler önce Türkiye saati ile 14:45’deki faiz beyanatında, 15:30’da ise Draghi’nin basın konferansında olacak.
“10 Mart’ta ne olmuştu?”
10 Mart’ta, ECB’nin merakla beklenen açıklamaları piyasalara damgasını vurmuştu. Tahmin edilenden daha güçlü bir genişleme paketi sunan ECB’nin aldığı kararlar, yayımlanmasının ardından Euro’da sert düşüşlere neden oldu. Bu açıklamaların ardından, kıtanın ortak para birimi Draghi’nin değerlendirmeleri ile, ilgili saatlerdeki kayıplarını geri aldı.
ECB politika faizini %0.05’den %0.0’a,marjinal faiz oranını %0.30’dan %0.25’e, mevduat faiz oranını %-0.30’dan %-0.40’a çektiğini duyurdu. Piyasalar sadece mevduat faizinin %-0.40’a çekileceğini bekliyordu. ECB ayrıca aylık tahvil alım programını 60 milyardan 80 milyar Euro’ya çıkardı. Ağırlıklı beklenti 10 milyar tutarında bir artırım yönündeydi. Bununla birlikte Euro cinsinden yatırım yapılabilir nota sahip olan banka dışı şirket tahvil alımlarının da ilgili programa eklendiği belirtildi. Her birinin vadesi 5 yıl olacağı belirtilen ve Haziran’da başlanacağı açıklanan TLTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) ihaleleri düzenleneceği de 14:45’de yapılan açıklamalar arasında yer aldı.
Bu beyanatın ardından ECB Başkanı Mario Draghi kürsünün arkasına geçti ve 15:30’da açıklamalarına başladı. Başkan öncelikle alınan kararların gerekçelerini ve niteliğini sıralarken, Euro Bölgesi ekonomisinde toparlanmanın ılımlı bir hızda devam etmesini beklediğini belirtti. Ancak Draghi’nin sonraki farklı açıklamaları piyasalara damgasını vurdu. ECB Başkanı’nın, daha fazla faiz indirmeye ihtiyaç olacağını düşünmediklerini söylemesi ve faizlerde bir alt limit olmadığı sinyalini vermek istemediğini belirtmesi sonrasında Euro’da sert yükselişler kaydedildi. EUR/USD paritesi 14:45’deki açıklamaların ardından yaşadığı düşüşlerin daha fazlasını, ECB’nin yeni adım atma konusunda istekli olmayacağı yönündeki beklentilerin Draghi’nin açıklamaları ile ağırlık kazanması sonrasında güçlenmesi ile geri aldı ve parite keskin yükselişler kaydetti.
“21 Nisan’a günler kala…”
Hafta sonu Washington’da konuşan ECB Başkanı, Euro Bölgesi’nde işlerin çok iyi gitmediğini ancak, ekonomik aktivitelerin zayıflığına işaret eden enflasyon oranını yükseltmek için ECB’nin gerektiğinde daha fazla adım atabileceğini söyledi. Draghi, çok düşük enflasyon ortamının Euro Bölgesi ekonomisine yerleşmesinin önüne geçmeyi, ECB için “çok önemli” olarak tanımladı.
ECB, gerçekten de ekonomik büyümeye destek olmak ve düşük enflasyon oranını %2 olan hedefine doğru yükselterek fiyat istikrarını sağlamak için önemli adımlar attı. Daha önce görülmemiş büyüklükte bir genişlemeci para politikası uyguluyor. Ancak piyasalardaki sorulardan biri, bunun ne kadar yeterli olacağı…
Ekonomik aktivitenin zayıf, talebin cansız olduğu Euro Bölgesi’nde bu paralelde tüketici fiyatlarındaki artış da cılız kalmaya devam ediyor. Draghi ve ekibi uzun zamandır oldukça gevşek bir para politikası uygulamasına rağmen, fiyat istikrarı ECB’ye göre sağlanabilmiş değil. Mart ayında yıllık tüketici fiyat endeksi %0 olarak açıklandı. Dolayısı ile piyasalarda da Banka’nın yılın ilerleyen aylarında para politikasını daha fazla genişleteceği düşünülüyor. Ancak görünen o ki, henüz değil.
“Piyasanın beklentisi ne yönde?”
8-14 Nisan arasında Bloomberg’in anketine katılan analistler ECB’nin harekete geçeceği tarihin 8 Eylül olduğunu düşünüyor. 10 Mart’taki güçlü genişleme adımlarının ardından Draghi’nin, bu hamlelerin etkisini bir süre izlemek isteyeceği tahmin ediliyor.
ECB’nin 10 Mart’taki açıklamalarının ardından bu kez faiz oranlarında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Draghi ve ekibinin sıfır faiz ve negatif mevduat faizi ile birlikte varlık alımlarının etkisini görmek isteyecekleri, bu paralelde bir süre bekleme durumunda kalacakları tahmin ediliyor. Ancak ECB’nin yılın geri kalanında para politikasını genişletme konusunda ne kadar istekli olacağına ilişkin ipuçları, Euro tarafında yeniden sert hareketlerin izlenmesine neden olabilir. Dolayısı ile Draghi’nin değerlendirmeleri büyük bir önem taşıyor olacak.
NOT: Tablodaki beklentiler değişiklik gösterebilir
“21 Nisan’da Euro nasıl etkilenebilir?”
ECB sürpriz bir şekilde 14:45’de faiz oranlarında bir indirim kararı aldığını duyurur, ya da varlık alımlarının miktarını artırdığını açıklarsa, piyasa beklentilerini dikkate aldığımızda bunun Euro üzerinde aşağı yönlü bir etki bırakabileceğini söyleyebiliriz. Faiz ya da varlık alımlarında bir değişiklik olmaması halinde piyasalar Draghi’nin konuşmasına odaklanacak diyebiliriz.
Bu noktada ise, Draghi’nin daha önce söylediklerinden farklı cümleler kurmaması halinde piyasaların, gelecek dönemlerdeki yeni genişleme adımları için ECB’nin aceleci davranamayacağını düşünebileceğini söyleyebiliriz. Bu durumda Euro’da değer kazanımları izlenebilir. Ancak Başkan’ın piyasaları, ECB’nin hızlı bir şekilde yeni adımlar atmaya yakın olduğuna ikna edebilmesi halinde Avrupa’nın para biriminde düşüşler gözlemlenebilir.