Mısırda “Tahmin” Baskısı
Tarım ürünü fiyatları uzun vadede gördüğü baskının yanında, son günlerde yaşadığı canlanmayla birlikte dikkat çekiyor. ABD’nin önemli üreticisi olduğu mısır fiyatı da bu görünüme sahip ürünlerden biri oldu. Emtia fiyatı Mart başından itibaren 373 Dolar seviyesine kadar etkili bir maraton sergilese de, emtia yatırımcısının merakla beklediği veABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) yayımladığı rapor, bu görünümü oldukça derin bir etkiyle birlikte değiştirdi.
USDA raporu öncesi 354 Dolar’dan 373 Dolar’a uzanan maratonu izlemiştik. Aşağıdaki fiyat grafiğinde bu maraton daha somut şekilde görülebilir.
Günlük grafikte kırmızı ile belirttiğimiz düşüş trendleri, Mart ayındaki yükseliş maratonuyla birlikte sonlanmış, fakat bu süreçte temel faktörler eşliğinde olası düzeltmenin hangi bölgelere ulaşabileceği izlenmişti. Sonuç olarak rapor öncesinde 373 Dolar eşiğinin sınırlayıcı etkisini gözlemledik.
Rapor neden düşüşü destekledi?
Öncelikle mısır yatırımcısının rapor içerisinde merakla beklediği rakamlardan biri, 2016 yılı için planlanan üretim alanı tahminiyle. Bu kritik gösterge, mısır ekim alanının 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek üçüncü seviyeye ulaşabileceğini gösterdi. Rapora ilişkin beklentiler, bu rakamın daha düşük olacağı yönündeydi. Dolayısıyla rapor sonrası mısır fiyatı, bol arz beklentisiyle kritik 365,50 ve 360,80 desteklerini kırarak 347 Dolar seviyesini test etti. Yani iki gün içerisinde toplam 26 Dolar düşüş yaşandı.
Rapor içeriğinde yer alan stok rakamları ise beklentiler dahilinde gerçekleşti ve mevsim koşullarına ilişkin gerileme dışında sürpriz bir değişim görülmedi. Dolayısıyla en büyük etkinin, ekim tahminleriyle karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.
Fiyat için beklentiler
Mısır fiyatı, diğer tarım ürünü fiyatlarıyla birlikte uzun süredir baskı altında. Kısa vade orta vadeli ataklar dışında, kalıcı bir yükseliş göremiyoruz. Bunun ana nedenleri arasında da yüksek arz öne çıkıyor. Önümüzdeki süreçte mevsimsel koşullardaki olası değişimler fiyatı etkileyebileceği için izlenebilir. Çok yağışlı bahar veya önemli üretim alanlarında oluşabilecek kuraklık fiyatı yukarı çekebilir. Ancak bunlar şu an için alternatif senaryolar arasında yer alıyor. Yine olası şekilde küresel ekonomide güçlenme eğilimiyle talep tarafında artış veya Dolar’da sert değer kayıpları da emtia fiyatını destekleyebilir. Fakat tüm bu faktörlerin, mevcut koşullar içinde sadece risk yönetiminin uygulanması açısından akılda tutulması gereken unsurlar olduğu, şu an için etkin olmadıkları unutulmamalı.
Günlük grafikte 360,80 – 365,50 bandı tekrar gündeme gelen düşüş trendinin sınır bölgesi olarak önümüzdeki süreçte negatif beklentiyi destekleyebilir. İchimoku bulutunun da bulunduğu bu bölgeden gerçekleşebilecek düşüşlerin bu aşamadan itibaren devam edebilmesi için 347 desteğinin tepkisi önemli. Bu seviyenin kırılması, 318 Dolar eşiğine yönelik satışları destekleyebilir. Olası toparlanmaları sınırlayabilecek üç kritik bariyer ise 360,80 – 365,50 ve 373,00 olarak karşımıza çıkıyor.
Orta ve uzun vadeli görünüm
2013 ortasında gerçekleşen sert düşüş ve düşüş sonrasını etkili bir şekilde takip eden 50 ve 200 haftalık üssel hareketli ortalamalar, haftalık grafikteki kritik göstergeler olarak izleniyor. Ortalamaların gerek birbiri arasındaki uyumu, gerekse fiyata uyguladığı baskı nedeniyle negatif beklenti korunuyor. Çizgisel çalışmalarda ise Fibonacci 38,2%’lik düzeltme seviyesi olan 414 Dolar eşiğinin trend sınırını oluşturduğu ve bu bölge altında oluşabilecek yükselişlerin orta vadeli satıcılar için uygun olabileceğini söyleyebiliriz. Yükseliş beklentileri için ise 200 haftalık üssel hareketli ortalama (yaklaşık 442 Dolar) üzerindeki haftalık kapanışları görmekte fayda var.
Uzun vadeli görünümü incelediğimizde ise 2005’ten 2014’e kadar devam eden yükseliş eğiliminin (kırmızı) kırılması sonrasında, daha çok yatay bir seyri takip ettiğimizi görüyoruz. Fiyatı şu sıralar seyrettiği 350 Dolar ise, yatay seyrin gerçekleştiği 320 – 415 bandı içerisinde oldukça önemli bir kontrol noktası durumunda. Kısaca bant sınırlarına yönelik isteğin yön arayışı için bu seviyenin tepkileri izlenebilir. Ancak uzun vadeli işlemler açısından daha net bir görünüm sağlanabilmesi için, grafikte yeşil ile belirttiğimiz bandın dışındaki seyrin ve hatta aylık kapanışların görülmesinde fayda var.
USDA raporu öncesi 354 Dolar’dan 373 Dolar’a uzanan maratonu izlemiştik. Aşağıdaki fiyat grafiğinde bu maraton daha somut şekilde görülebilir.
Günlük grafikte kırmızı ile belirttiğimiz düşüş trendleri, Mart ayındaki yükseliş maratonuyla birlikte sonlanmış, fakat bu süreçte temel faktörler eşliğinde olası düzeltmenin hangi bölgelere ulaşabileceği izlenmişti. Sonuç olarak rapor öncesinde 373 Dolar eşiğinin sınırlayıcı etkisini gözlemledik.
Rapor neden düşüşü destekledi?
Öncelikle mısır yatırımcısının rapor içerisinde merakla beklediği rakamlardan biri, 2016 yılı için planlanan üretim alanı tahminiyle. Bu kritik gösterge, mısır ekim alanının 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek üçüncü seviyeye ulaşabileceğini gösterdi. Rapora ilişkin beklentiler, bu rakamın daha düşük olacağı yönündeydi. Dolayısıyla rapor sonrası mısır fiyatı, bol arz beklentisiyle kritik 365,50 ve 360,80 desteklerini kırarak 347 Dolar seviyesini test etti. Yani iki gün içerisinde toplam 26 Dolar düşüş yaşandı.
Rapor içeriğinde yer alan stok rakamları ise beklentiler dahilinde gerçekleşti ve mevsim koşullarına ilişkin gerileme dışında sürpriz bir değişim görülmedi. Dolayısıyla en büyük etkinin, ekim tahminleriyle karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.
Fiyat için beklentiler
Mısır fiyatı, diğer tarım ürünü fiyatlarıyla birlikte uzun süredir baskı altında. Kısa vade orta vadeli ataklar dışında, kalıcı bir yükseliş göremiyoruz. Bunun ana nedenleri arasında da yüksek arz öne çıkıyor. Önümüzdeki süreçte mevsimsel koşullardaki olası değişimler fiyatı etkileyebileceği için izlenebilir. Çok yağışlı bahar veya önemli üretim alanlarında oluşabilecek kuraklık fiyatı yukarı çekebilir. Ancak bunlar şu an için alternatif senaryolar arasında yer alıyor. Yine olası şekilde küresel ekonomide güçlenme eğilimiyle talep tarafında artış veya Dolar’da sert değer kayıpları da emtia fiyatını destekleyebilir. Fakat tüm bu faktörlerin, mevcut koşullar içinde sadece risk yönetiminin uygulanması açısından akılda tutulması gereken unsurlar olduğu, şu an için etkin olmadıkları unutulmamalı.
Günlük grafikte 360,80 – 365,50 bandı tekrar gündeme gelen düşüş trendinin sınır bölgesi olarak önümüzdeki süreçte negatif beklentiyi destekleyebilir. İchimoku bulutunun da bulunduğu bu bölgeden gerçekleşebilecek düşüşlerin bu aşamadan itibaren devam edebilmesi için 347 desteğinin tepkisi önemli. Bu seviyenin kırılması, 318 Dolar eşiğine yönelik satışları destekleyebilir. Olası toparlanmaları sınırlayabilecek üç kritik bariyer ise 360,80 – 365,50 ve 373,00 olarak karşımıza çıkıyor.
Orta ve uzun vadeli görünüm
2013 ortasında gerçekleşen sert düşüş ve düşüş sonrasını etkili bir şekilde takip eden 50 ve 200 haftalık üssel hareketli ortalamalar, haftalık grafikteki kritik göstergeler olarak izleniyor. Ortalamaların gerek birbiri arasındaki uyumu, gerekse fiyata uyguladığı baskı nedeniyle negatif beklenti korunuyor. Çizgisel çalışmalarda ise Fibonacci 38,2%’lik düzeltme seviyesi olan 414 Dolar eşiğinin trend sınırını oluşturduğu ve bu bölge altında oluşabilecek yükselişlerin orta vadeli satıcılar için uygun olabileceğini söyleyebiliriz. Yükseliş beklentileri için ise 200 haftalık üssel hareketli ortalama (yaklaşık 442 Dolar) üzerindeki haftalık kapanışları görmekte fayda var.
Uzun vadeli görünümü incelediğimizde ise 2005’ten 2014’e kadar devam eden yükseliş eğiliminin (kırmızı) kırılması sonrasında, daha çok yatay bir seyri takip ettiğimizi görüyoruz. Fiyatı şu sıralar seyrettiği 350 Dolar ise, yatay seyrin gerçekleştiği 320 – 415 bandı içerisinde oldukça önemli bir kontrol noktası durumunda. Kısaca bant sınırlarına yönelik isteğin yön arayışı için bu seviyenin tepkileri izlenebilir. Ancak uzun vadeli işlemler açısından daha net bir görünüm sağlanabilmesi için, grafikte yeşil ile belirttiğimiz bandın dışındaki seyrin ve hatta aylık kapanışların görülmesinde fayda var.