Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)
Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun

Trump sonrasında Fed ve Enflasyon

15 Kasım 2016 GCM Araştırma & Analiz- Araştırma & Analiz
ABD’nin başkanlık seçimlerine ilişkin gündem, tahmin edildiği gibi uluslararası piyasalar için çok önemli bir faktör oldu. Amerikalıların 8 Kasım’daki oylaması sonrasında oluşan algı birçok varlığın fiyatını derinden etkiledi ve Dolar’ın değerinden altın fiyatlarına, tahvil faizlerinden borsaların yönüne kadar birçok finansal araç için belirleyici oldu.

Sürpriz bir şekilde Cumhuriyetçi parti adayı Donalt Trump’ın 8 Kasım seçiminden galip çıkmasının ardından uluslararası piyasalarda ciddi dalgalanmalar izlendi. Dikkat çekici bu oynaklık özellikle Trupm’ın zafer konuşmasının ardından, yeni başkanın yönetiminde uygulanacak politikalara ilişkin beklentiler ile ayrı bir boyut kazandı. Bunun sonrasında korkulan ve kapalı kutu olarak tanımlanan Trump ile borsalarda yükselişler izlenirken, sanılanın aksine, (ilk tepki geçtikten sonra) piyasalarda iyimser bir hava oluştu.

“8 Kasım’ın ardından ilk notlar”

Eski Dışişleri Bakanı olan Hillary Clinton’ı, iş adamı ve politik geçmişi olmayan, sivri dilli olarak görülen Donald Trump’ın geride bırakması sürpriz oldu. Çünkü anketlerde Demokrat adayın önde olduğuna yönelik işaretler daha fazlaydı. Trump’ın, seçim kampanyasının sürdüğü zaman dilimi içerisindeki sert ve uç yönde olduğu düşünülen sözlerinin yanında, seçimin ardından yaptığı ilk konuşması arasında belirgin bir fark olduğu görüldü. Piyasalar da bunu gözden kaçırmadı.

Donald Trump seçim sonrasındaki ilk sözlerinde tüm Amerikalıların başkanı olacağı yönünde söz verirken, “Şimdi hepimizin bir araya gelme zamanı” şeklinde konuştu. Yeni başkan ayrıca, büyük bir ekonomik planları olduğunu belirtti ve ABD’de büyümeyi iki katlayacaklarını iddia etti.  Ayrıca altyapı harcamalarının artırılacağı, vergi oranlarının indirileceği ve maliye politikasının genişletileceği algısı, Trump ve danışmanlarının konuşmalarının ardından piyasaların yaptığı çıkarımların en önemlileri arasında yer aldı.

9 Kasım’ın ilk saatlerinde hakim olan karamsar hava, küresel piyasalarda yerini (ilk etki olarak, en az) bir hafta sürecek (9-15 Kasım) olan bir “Trump rallisine” bıraktı. Yeni başkanın 20 Ocak’ta Beyaz Sarayı devralmasının ardından uygulayacağı politikaların enflasyonu ve dolayısı ile ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırım rotasını hızlandırabileceği yönündeki algı, varlık fiyatlarında yönü tayin eden bir dinamik olarak çalışmaya başladı. Tahvil faizlerinde önemli yükselişler izlenirken, Dolar diğer para birimleri karşısında değer kazandı. Gelişen ülke varlıkları ise söz konusu bir haftalık dönemde, Trump’ın ABD ekonomisini koruyucu adımlar atacağı, Fed’in de faiz artırımına yaklaştığı yönündeki beklentiler ile baskı altında kaldı.

“Enflasyon beklentileri”

Resim-1

Yukarıdaki grafik, 5 yıllık başa baş (break-even) sabit ve enflasyon korumalı hazine tahvilleri arasındaki getiri farkından türetilmiştir. “Başa baş enflasyon oranı” (Breakeven inflation rate), piyasa katılımcılarının enflasyon oranı beklentilerini görebilmek için kullanılır.

4 Kasım’da %1,50 seviyesinde olan başa baş enflasyon oranı, 10 Kasım’da %1,70’e kadar tırmandı ve piyasaların, Trump’ın uygulayacağı olası politikaları ile görece daha enflasyonist bir ortam izleneceği görüşünü yansıttı.

Peki Trump etkisi ile yükselen enflasyon beklentileri piyasalar için neden önemli? Tabi ki bu noktada Fed’in para politikası kararlarına ilişkin beklentiler devreye giriyor. Önceki duruma göre, yeni başkan ile ABD’de gelecekte daha hızlı bir enflasyon artışı izlenecekse, Fed de, daha önce planladığına oranla daha hızlı bir faiz artırım rotası izleyebilir. İşte bu algı geçtiğimiz günlerde Dolar’da, daha kısa sürede, daha hızlı faiz artırım adımları beklentisi ile yükselişler izlenmesine zemin oluşturdu. Şimdi ise piyasalar bunun sürüp sürmeyeceğini merak ediyorlar.

“Önce 14 Aralık 2016, sonra 2017 maratonu”

Görünen o ki piyasalar ABD’deki başkanlık seçimi sonrasında Fed’in gelecek yıl daha hızlı bir faiz artırım rotası izleyebileceğini göz ardı etmiyor. Boston Fed Başkanı Eric Rosengren de 15 Kasım’da yaptığı değerlendirmeler sırasında, “Çok daha genişlemeci mali politika, daha hızlı faiz artırımlarına yol açar” şeklinde konuşarak bu düşünceyi desteklemişti. Yatırımcılar Fed’in 13-14 Aralık’ta yapacağı toplantısında bir faiz artırım kararı alacağı fikrini fiyatlara yansıtmaya uzun zaman önce başlamıştı. Dolar endeksi bu beklentiler ile yükselişler kaydetmişti. Yılın son toplantısında faizin öngörüldüğü gibi %0,50’den, %0,75’e çıkarılması halinde piyasalar, 2017’de Fed’den kaç adet faiz artırımı geleceğini anlamaya daha fazla odaklanabilirler. Bunun için ise şimdilik, ABD ekonomisinin yeni başkanı ile göstereceği performans, özellikle enflasyondaki değişimler ve global gelişmeler önemli olacak diyebiliriz.

Not: Fed’in 14 Aralık’ta tamamlanacak toplantısından çıkabilecek sonuçlara ilişkin olarak GCM Forex tarafından 5 Aralık’ta yayımlanması planlanan Aralık Ayı Bültenini incelemeyi unutmayınız.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.