Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)
Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun

Yatırım Kararında “Altın Kural” unutulmamalıdır!

25 Mart 2019 Kudret Ayyıldır- Araştırma Müdürü
Teknik ve Temel analiz yöntemlerini birlikte değerlendirirken siz değerli yatırımcılar için paylaşmış olduğumuz altın kural, “makro-ekonomik gelişmelerin teknik anlamda trend görünümünde bir değişime izin verip vermeyeceği” olarak izah edilmektedir.

Söz konusu kural alım – satım stratejileri için hayati bir önem arz etmekle birlikte ilgili kuralın neden dikkate alınması gerektiğine ilişkin sorunun cevabı için 2018 yılından itibaren Ons Altın fiyatlama performansını inceleyeceğiz.



2018 yılı başından itibaren Ons Altın 1365 – 1306 arasında yatay bir fiyatlama davranışı oluşturmakla birlikte ABD Başkanı Donald Trump’ın 1 Mart 2018 tarihinde ilan ettiği kararla çelik ithalatında % 25, alüminyum ithalatında % 10 gümrük vergisi uygulamaya başlamasıyla ABD ile Çin arasındaki “Ticaret Savaşı’nın” temeli atıldı. Karar sonrası grafikte de göreceğiniz üzere Ons Altın’ın 1306 seviyesi üzerindeki seyrine devam ettiğini ancak yılbaşından itibaren etkisini sürdüren 1306 – 1365 bandında herhangi bir değişim oluşmadığını izlemekteyiz ta ki Haziran’a kadar.

Ons Altın yıl başından itibaren gerçekleştirdiği yatay fiyatlama davranışını özellikle 14 Haziran 2018 tarihinden itibaren sonlandıran bir profil oluşturdu. Kıymetli madenin bu görünümünün dışına iten sebep hiç şüphesiz ki ABD Merkez Bankası Fed’in para politikasına ilişkin tutumuydu.  Fed, Haziran toplantısında 2018 yılına ilişkin 3 adet faiz artışı beklentisini 4’e çıkartarak Şahin tonu görünümünü daha da güçlendirdi ve bu tutum Ons Altın’ın mevcut trend dışına çıkmasına imkan tanıdı. Kıymetli maden 1306 seviyesi altına sarktıktan sonra başlattığı negatif rallisini 1160 seviyesine kadar taşıdı.

Kıymetli madenin 1160 seviyesine kadar gerilemesi ardından 1180 – 1212 arasında tıpkı 1365 – 1306 arasındaki görünüme benzer bir sıkışma dönemi oluştu. Bu sıkışma Ekim’de sona ererek kıymetli madende önemli bir yükseliş rallisi izlenmesini sağladı. ABD Başkanı Trump’ın Fed’i ve Başkan Powell’ı faiz artırımı konusunda şiddetli bir şekilde eleştirmesi, Bankanın bağımsızlığının sorgulandığı ve hatta Powell’ın Başkan tarafından kovulup kovulmayacağına ilişkin spekülasyonların yer aldığı bir dönemde Ons Altın, yukarı yönlü çıkışını hızlandırdı. Bu çıkışın devamını destekleyen en önemli gelişmeler de hiç şüphesiz ki Brexit belirsizliği, Dünya’nın büyümesine yönelik yavaşlama endişesi ve özellikle de Fed’i 2019 yılına yönelik 3 adet faiz artışı bekletişini 2’ye revize etmesi ile dikkat çekti. Ons Altın, Fed’in Aralıktaki toplantısı ile başlattığı yükseliş rallisini yeni yılda da devam ettirdi ve 1346 seviyesine kadar yükseldi.

Grafik üzerinden vereceğim son örnekte hiç şüphesiz ki Ons Altın fiyatının yeni döneme ilişkilerin negatif beklentilerin güçlendiği 28 Şubat tarihindeki kırılımdır. Bu kırılımın yükseliş trendinin alt noktası altına sarkmasının teknik tarafta en önemli sebebi olması ile birlikte ABD ekonomisine yönelik pozitif haber akışının dikkat çekmesi ile Dolar’ın uluslararası arenada güçlenme eğilimine girmesi, ABD 10 yıllık tahvil faiz oranındaki pozitif ilerleyişinin etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Kıymetli maden, trend değişimi sonrasında 1280 seviyesine kadar geriledi ve şu sıralar da trend değişim bölgesine yakın bir fiyatlama davranışı devam etmektedir.

Buraya kadar olan bölümde 2018 yılından itibaren dikkat çeken önemli başlıklar ve bu başlıkların fiyatlama performansı üzerindeki etkilerinin trend görünümlerine yansıması hususlarına değinmiş olduk. 

*** Makalemizin başında altın kural olarak belirttiğimiz “makro-ekonomik gelişmelerin teknik anlamda trend görünümünde bir değişime izin verip vermeyeceği” hususunu örneklerle birleştirdiğimizde, sadece teknik analiz ya da sadece temel analiz yönteminin değil, iki analiz yönteminin birlikte değerlendirdiğimiz zaman risk faktörünü nasıl daha makul bir düzeye çekebileceğimizi ve olası değişimlere daha fazla yanıt verebileceğimizi görebilmekteyiz.

Bu sebeple de gündem maddelerinin bilinen / bilinmeyen haber akışları ile birlikte fiyatlama performansına etki ettiği ve yeni dönemde de etki edeceği bir dönemde mevcut süreci yorumlarken nelere dikkat edilmesi gerektiği hususunu bu şekilde aktarmış olduk.

*** Konu Ons Altın üzerinden gitmesine karşın tüm finansal varlıkların fiyatlama dinamiklerinde bu hususların çalışabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple de teknik analiz mi yoksa temel analiz mi daha iyi kavgası / kargaşası içerisine girmektense iki analiz yönteminin avantajlarını birlikte değerlendirerek gerek finans piyasası psikolojisi gerekse yatırım stratejilerinizde daha başarılı adımlar atabilirsiniz.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.